Tükürük bezlerinin dokusu içerisinde ya da salgı kanallarında oluşan kalsiyum birikintilerine tükürük bezi taşı ya da sialolit, tükürük bezinde taş oluşmasına ise sialolitiazis adı verilmektedir.
Ağız ortamına tükürük salgısı yapma görevi majör ve minör tükürük bezleri tarafından sağlanır. Büyük (majör) tükürük bezleri 3 çift halindedir ve parotis, submandibular ve sublingual bezler olarak adlandırılırlar.
Sialolit yani tükürük bezi taşı, çok büyük oranda majör tükürük bezlerinde ya da kanalında oluşan ve tükürük kanalının tıkanmasına yol açan kalsiyum kristalleridir.
En sık olarak çene altı tükürük bezinde (submandibular) rastlanan bu taşlar tükürük akışını engelleyerek ağrılı şişliklere neden olurlar. Kimi zaman kulak önü tükürük bezinde (Parotis) de bulunabilirler. Dilaltı ve küçük tükürük bezlerinde görülmeleri daha nadirdir.
Çene altı tükürük bezinde genellikle görülen taşlar daha büyük, kulak önü tükürük bezindeki taşlar ise daha küçük boyuttadır. Yetişkinlerde (özellikle 40 yaşın üzerinde) çocuklara oranlara çok daha fazla meydana gelir.
Tükürük bezi taşı oluşumu artıran etkenler
Yetersiz sıvı tüketimi
Hastalık, ilaç kullanımı, yaşlılık gibi nedenlerle tükürük üretiminin azalması
Tükürük bezlerindeki kanallarının yapısal darlığı
Antihistaminikler, tansiyon ilaçları gibi bazı ilaçlar
Bölgede enfeksiyon gelişmesi
Yetersiz beslenme
Elektrolit konsantrasyon bozuklukları
Bazı sendromlar
Tükürük bezi taşı varlığının belirtileri
Tükürük bezi taşları tükürük bezi kanalını tam olarak tıkamadıkları müddetçe genellikle belirti vermezler. Büyük boyutlara ulaştıklarında görülen belirtiler ise şunlardır:
Çene altı ve yanakta ağrılı şişlik (özellikle yemek sırasında ve asitli ya da ekşili yiyeceklerle daha fazla olmak olmak üzere).
Taşın küçük olduğu durumlarda yemekten sonraki zamanda şişlik kaybolup yemek sırasında tekrar ortaya çıkabilir.
Eğer tükürük bezi iltihabı da mevcutsa şiddetli ağrı, ilgili alanda sıcaklık ve komşu lenflerde şişme.
Tükürük Bezi Taşı Tedavisi
Tükürük bezi taşının tedavisinde sialendoskopi yöntemi tercih edilir. Bu yöntem taş çapı kanal çapından çok büyük olmadığı zaman uygulanabilir. Endoskopik olarak tükürük bezi kanalının içine girilerek, teşhis ile tedavi aynı anda gerçekleştirilir. Eğer taş çapı kanal çapından büyükse taş kırıldıktan sonra (lazer, şok dalga gibi uygulamalarla) çıkarılır.
Taşın boşaltma kanalı ağzına yakın olduğu zamanlarda taşı elle çıkarmak da mümkün olabilir.
Taşın büyük olduğu ya da kronik iltihaplanmanın bulunduğu durumlarda bölgeye cerrahi girişim yapılır ve taş bölgeden alınır. İlerlemiş vakalarda taş ile birlikte tükürük bezinin tamamının alınması gerekebilir.
Comments