top of page

Dental Implantlar

Kaybedilen dişlerin telafisi amacıyla yerleştirilen ve organizma için herhangi bir yan etkisi olmayan, titanyum metalinden imal edilen; vida şeklindeki tıbbi materyallere dental implant adı verilir.


Dental Implant Nedir ?


Dental implantlar; düşme/çarpma, çürük, enfeksiyon veya diş eti hastalıkları gibi nedenlerle kaybedilen dişlerin yerine uygulanan, diş kökü görevi gören, titanyumdan üretilen vida şeklinde materyallerdir.  

Dental implantların hammadesi olan titanyum materyali, yüzyıla yakın zamandır tıbbın diğer alanlarında kalça ve diz protezlerinde de kullanılan doku dostu bir maddedir.
Kısaca dental implantlar aslında kalça/diz protezlerinin diş yapısına uygun şekilde minyatür haline getirilmiş şeklidir.
İmplantın hastaya sağladığı konfor, estetik görünüm, çenede kemik erimesini engellemesi, uzun ömürlü olması ve daha iyi çiğneyebilmeye olanak sağlaması sebebiyle günümüz diş hekimliğinde kaybedilen doğal dişlere en iyi alternatif olarak kullanılmaktadır.

Günümüz diş hekimliğinde kullanılan implantlar; vida veya silindir şeklindedir. Yaklaşık olarak diş kökünün boyutlarında, yani 6 - 15 mm uzunlukta ve 3 - 5 mm çapındadırlar. İmplantlar yerlerine yerleştirildikleri eksik doğal dişlerin fonksiyonel ve estetik görevlerini üstlenirler.

Implantların Yapımında Neden Titanyum Tercih Edilir ?

Günümüzde implant materyali olarak en fazla kullanılan metal titanyumdur. Titanyum, doku uyumu mükemmel olan, yüzyıllardır tıbbın birçok alanında güvenle kullanılan bir metaldir. Aslen diş hekimliğinde kullanılan implantlar, uzun yıllardır diğer tıp branşlarında kullanılan materyallerin, gelişen teknoloji ile minyatür hale getirilmesidir.

Silindir ya da vida şeklinde biçimlendirilen titanyum, özel birtakım işlemlerden geçirildikten (optimal geometrik tasarım ve yüzey pürüzlendirme vb.) sonra dental implant olarak kullanıma hazır hale gelmektedir. Titanyum materyalinin işlenmesi aşamasındaki detaylar implantın kalitesini belirler.

Diş Hekimliğinde Dental Implant Uygulamaları

Dişhekimliğinin temel amacı, kaybedilen dişleri fonksiyon ve estetik olarak doğal dişlere benzer şekilde yerine koyabilmektir. Hastanın çiğneme, konuşma, gülme gibi fonksiyonları yapabilmesi dış görünümden daha önemlidir.


Çene fonksiyonları ve çiğneme yaratılış itibariyle mükemmel bir şekilde geliştirildiğinden, tek bir diş kaybı sonucunda bunun yapay herhangi bir şeyle tam olarak onarılması mümkün değildir. Ancak, insan yapısı bir diş kökünün (yani implantın) çene kemiğine yerleştirilmesi doğala en yakın tedavidir.

İmplant, bu konuda eğitim almış uzman çene cerrahları tarafından muayenehane koşullarında lokal anestezi altında yapılabilecek basit bir işlemdir.

İmplant üzerine yapılan diş, doğal dişiniz gibi görünür, doğala en yakın performansı gösterir.

İmplant insanlık tarihi kadar eskilere dayanan bir uygulamadır. Tarihinin çeşitli dönemlerinde insanlar, çene kemiği üzerine diş görevini görecek parçalar monte etmeyi bir çözüm olarak görmüşlerdir.



İmplant hangi durumlarda önerilmektedir ?

Dental implantlar; tek diş eksikliklerinde, çok sayıda diş eksikliği veya bütün dişlerin kaybedilmesi durumlarında uygulanabilmektedir.


Tek diş eksiklikleri; sağlam olan komşu dişlerin küçültülerek destek alınması ile uygulanan geleneksel köprü tipi protezleri ile tedavi edilebilirken, eksik olan dişin yerine bir adet implant yerleştirilerek komşu dişlere dokunulmadan da tedavi edilebilmektedir.


Çok sayıda diş eksikliklerinde eksik diş sayısına ve uygulanacak bölgeye göre iki ya da daha fazla implant uygulanarak sabit dişler elde edilebilmektedir.


Çenesinde hiç dişi kalmamış hastalarda ise geleneksel olarak tam protez denilen damak protezleri kullanılmaktadır. Tam dişsiz hastalarda tek bir çene için 6 ila 8 implant uygulanarak sabit dişler yapılıp hastalar estetik, fonksiyon ve fonasyonu doğala en yakın şekilde tedavi edilmiş olur.


Alternatif olarak kemik hacminin yeterli olmadığı tam dişsiz hastalarda ise 2 ya da 4 implant uygulaması ile de daha tutucu yarı hareketli protez yapılabilmektedir.


Dental implant uygulamaları sayesinde hastaların yaşamına daha sağlıklı, konforlu ve özgüveni yüksek bir şekilde devam etmesi sağlanmaktadır.

Implant Tedavisi Herkese Uygulanabilir mi ?

Kemik gelişimi tamamlanmış, yeterli kemik hacmine sahip, sistemik rahatsızlığı olmayan veya sistemik rahatsızlığı olsa bile doktoru tarafından kontrol altına alınmış her bireye implant tedavisi uygulanabilir.


Örneğin şeker hastalığı dikkat edilmesi gereken önemli bir durumdur. Şeker hastaları, ilaçlarını düzenli kullanıyor ve hekim kontrolü altındalar ise, kan şekeri düzeyleri belirli bir seviyede ise implant tedavisi yaptırabilirler.


Çok nadir görülen bazı sağlık problemlerine sahip hastalar dışında iyi ağız hijyenine sahip, ağız içindeki diğer diş ve diş eti problemleri giderilmiş hastalarda implant tedavisi yaklaşık 35 yıldır %98’e varan başarı oranıyla uygulanmaktadır.


Ayrıca son yıllarda 3 boyutlu görüntüleme yöntemlerini ve ileri cerrahi tekniklerin gelişmesi implant için yetersiz kemik hacmi kavramını neredeyse ortadan kaldırılmıştır.

Herhangi bir kanama-pıhtılaşma bozukluğu olan hastalarda ameliyat esnasında kanama durdurulamayacağı için hematoloji uzmanı bir doktorla konsültasyon yapılarak gerekli düzenlemeler yapılarak implant uygulanabilir.


Kanser veya osteoporoz (kemik erimesi) nedeniyle bifosfonat (zometa) türevi ilaç kullanan hastalarda kemikte yapılan işlemler sonucunda bifosfonata bağlı kemik nekrozları oluşabilmektedir. Bu nedenle bu hastalara implant uygulanamayabilir.

Dental Implant uygulanması hangi durumlarda uygun değildir ?

  • Baş ve boyun bölgesine radyoterapi uygulanmış bireyler

  • Kemik büyüme ve gelişimini tamamlamamış 15 yaş altı genç bireyler,

  • Sigara kullanımı çok fazla (Günde 2 paket ve fazlası) olan ve bu sayıyı azaltamayacak bireyler

  • Kontrol altında olmayan diyabet, yüksek tansiyon, hemofili ve otoimmun hastalık gibi sistemik hastalıkları bulunan hastalar

  • Bifosfonat, kortikosteroid veya genel bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullanan bireyler

  • Ağız hijyenini sağlayamayan bireylerde


Implant Tedavisinin Başarısını Riske Atan Hastalıklar Nelerdir ?


Sigara Kullanan Hastalar: Öncelikle sigara tüketimi implant uygulanması için kesin bir engel oluşturmamaktadır. Ancak sigara kullanan hastaların ağız ortamında bakteri sayısı artmakta, sigara dumanının içeriğindeki çeşitli toksik maddelerin diş dokuları üzerinde birikmekte ve aynı zamanda sigara kullanımı vücudun genel bağışıklık sistemini ve yara iyileşmesini kötü yönde etkilemektedir. Bu nedenle sigara hem mevcut diş ve diş etlerini hem de yapılacak implantın sağılığını kötü yönde etkilemektedir.


Yara iyileşmesi kötü yönde etkileneceği için implant kemik kaynaşması riske girecektir. Hastanın bağışıklık sistemi sigara kullanımı nedeniyle kuvvetli olmadığı için enfeksiyon riski artacaktır. Sigaranın ağız içinde oluşturduğu ısı artışı bakteri üretimine yardımcı olacak ve dişeti hastalıklarına davetiye çıkartacaktır.


Bu gibi nedenlerle diş hekimimizin yapacağı değerlendirmenin ardından, hastanın implant tedavisi için uygun olduğu belirlenirse; öncelikle implant öncesi ve sonrasında sigara kullanımında azaltılmaya gidilmeli ve hasta çok daha sık aralıklarla (En az 3 ayda bir) diş hekimi kontrolünden geçmektedir.

Şeker Hastaları: İmplant yapımı riskli olan hastalar arasında diyabet (şeker) hastaları da yer almaktadır. Belirli bir seviye altında, kontrol altında tutulmayan kan şekeri nedeniyle insan vücudunun genel doku iyileşmesi normal bir insana göre yavaş gerçekleşmektedir ve bu durum da enfeksiyon riskinin artmasına sebep olmaktadır.


Kan şeker düzeyi doktor kontrolü altında uygun beslenme ve ilaçlarla kontrol altında tutulan şeker hastaları için ise implant uygulanması normal bir insandan farksızdır.


Şeker hastalarına implant uygulanması için diş hekimi karar verirken hastanın anlık kan şeker düzeyinden çok, 3 aylık bir şeker düzeyi hakkında bilgi veren HbA1c testinden yararlanmaktadır. HbA1c testinin normal değerleri 3,5% – 5,7% arasında olmalıdır. Bu oran %7.5'in üzerinde ise dental implant uygulaması öncesi hastanın doktoru tarafından şeker hastalığının kontrol altına alınması gereklidir. Diğer yönden şeker hastaları için implant uygulamalarının ardından sık aralıklarla düzenli diş hekimi kontrolu yapılması gerekmektedir.


Kalp Rahatsızlığı Bulunan ve Operasyon Geçirmiş Hastalar: Kalp rahatsızlığı bulunan ya da daha önce operasyon geçirmiş hastalar implant tedavisi yaptırmadan önce kalp-damar cerrahisi uzmanı ve diş hekimimiz tarafından işleme uygunluk açısından değerlendirilmelidir.


Yüksek Tansiyon Hastaları: İmplant için risk grubu içerisinde olan yüksek tansiyon hastaları, implant uygulamalarından önce kan basınçlarını ölçtürmeliler ve yüksek ise kontrol altına almalılardır.


Kan Pıhtılaşma Bozukluğu Yaşayan Hastalar: Kan pıhtılaşmasında sorun yaşayan hastalara implant tedavisi taşıdığı riskler göz önüne alınarak, uygulanmaz.


İmplant tedavisinde başarıyı etkileyen faktörler;

  • Hekimin tecrübesi, eğitimi, uzmanlığı ve el yeteneği

  • Uygulanan implantın kalitesi

  • Hastanın kemik miktarı ve kalitesi

  • Hastanın ağız bakımı ve genel hastalıkları

  • Hastanın sigara gibi kötü alışkanlıkları

  • Hastada dental implant uygulaması öncesi diş eti hastalığı varlığı

  • İmplantın üzerine uygun protez yapılmasıdır.

Bilimsel literatüre göre implantlardaki başarı oranı %95 ile % 100 aralığındadır.


Dental Implantlar Her Yaşta Uygulanabilir mi ?


İmplant her yaşta uygulanabilir. Yalnızca, gençlerde kemik gelişiminin tamamlanması beklenmelidir. Bu da kızlarda 16-17, erkeklerde ise 18 yaşına kadar gerçekleşmektedir.

Erişkinler için üst yaş sınırı yoktur. Genel sağlık durumu uygun olan her yaştaki insana uygulanabilir. Yaşlı insanlar daha çok diş kaybettiklerinden ve çene kemiklerinde erimeler olduğu için diş implantlarına daha çok gereksinim duyarlar .

Dental Implantların Ömrü Ne Kadardır ?


Insanların doğal dişleri ömür boyu ağızda kalabilecek şekilde yaratılmasına rağmen nasıl ki hastalar tarafından yetersiz bakım, temizlik, çürük vb. nedenlerle kaybedilebiliyorlarsa ömür boyu hasta ağzında kalmak üzere uygulanan implantlar da kaybedilebilir.


Bu nedenle implantlar için direk bir ömür vermek doğru değildir. İmplantların dişler gibi çürüyerek, yıpranması yada bozulması gibi bir durum yoktur. Ancak yeterli ağız hijyeni sağlanamadığı ve düzenli kontroller yapılmadığı durumlarda implant çevresindeki kemiğin erimesi, dişeti hastalıkları oluşması ve aynı diş gibi implantın da kaybı söz konusu olabilir. Burada ki önemli nokta gerekli günlük ağız bakımı ve rutin hekim kontrollerin yapılmasıdır.


Siz dişlerinize gereken özeni gösterdikten sonra ve ciddi bir rahatsızlık geçirmediğiniz sürece doğru şekilde uygulanan implantlarınız uzun yıllar size hizmet etmeye devam edecektir.

Ancak implantlarınızın üzerine yapılan protezlerin estetik ve diş eti uyumu gibi nedenlerle belirli aralıklarla yenilenmesi gerekebilir. Bu gereklilik implant üstü yapının yani protezin ömrüyle alakalıdır.

İmplant uygulamasının başarısız olması durumunda ne yapılır ?

İmplant diş çekimi benzeri, basit bir girişim ile çıkartılır ve yara yeri kendiliğinden iyileşir.

Implantlar alerji yapar mı, vücut tarafından reddedilir mi ?

İmplantlar insan vücudu için herhangi bir yan etkisi olmayan ve yıllardır yoğun araştırmalara tabi tutulmuş, tıbbın diğer alanlarında (kalça ve diz protezi vb.) çok uzun yıllardır kullanılan titanyum materyallerden yapılırlar. Vücudun bunlara karşı antijen - antikor üretip kalp ve böbrek nakillerinde olduğu gibi reddetmesi mümkün değildir.


OPERASYON SIRASINDA VE SONRASINDA BİR RAHATSIZLIĞIM OLACAK MI?

Operasyon lokal anestezi altında hiçbir ağrı ve rahatsızlık duyulmadan yapılmaktadır. Operasyondan sonra herhangi bir diş çekiminden sonra duyulabilecek hafif bir ağrı veya şişlik olabilir. Bu rahatsızlıklar ağrı kesicilerle ve gerekli önlemlerle rahatlıkla giderilmektedir.

Implantların tedavi süresi nedir?

İmplant tedavisinin cerrahi ve protetik aşama olmak üzere 2 basamağı bulunur.


İmplant tedavisinin her iki basamağını da 5 yıllık Diş Hekimliği Fakültesi’ni bitirdikten sonra 4 yıl daha uzmanlık yaparak bu alanlarda Uzman hekim ünvanı almış  kişiler tarafından uygulanması işlemin başarısı için hayati önem taşır.

Her bir implantın uygulanması yaklaşık 15 dakikalık bir işlemdir. Kemik tozu ve zarı uygulanacaksa bu süre bir miktar uzayabilir.


İmplant üstü protezler, implant uygulaması ile aynı seansta hemen (immediat) yükleme denilen yöntemle yapılabildiği gibi operasyondan yaklaşık 2-3 ay sonra kemik-implant arası kaynaşma sağlandıktan sonra da yapılabilir. Bu iyileşme dönemlerinde gerekli ise hastalara geçici protezler yapılarak hastanın sosyal yaşantısına devam etmesi sağlanabilir.


Implant kemik kaynaşması için ortalama bekleme süresi vermek gerekir ise;


  • Alt çeneye yapılan implant tedavisinde…………. 2-3 ay

  • Üst çeneye yapılan implant tedavisinde………… 3-4 ay

  • Sinüs boşluğu kaldırma işlemi uygulanmışsa…. 5-6 ay

  • Kemik grefti kullanılarak implant yapıldıysa……. 5-6 ay

Dental Implant Yapımının 5 Aşaması

1- Muayene

Bu etap tıbbi ve diş hekimliği muayenelerinden oluşabilir. Eğer hastanın genel sağlık durumu implant uygulamasına elverişliyse, çekilecek çene röntgeni ve ağızdaki dişlerin durumuna göre, dişhekimi kullanılacak implantın tipi ve boyutlarına karar verir. Bu etapta implanta ve sonradan yapılacak proteze karar verecek hekimin bu konuda deneyimli olması ve planlamayı implantı uygulayacak Çene Cerrahı ile birlikte yapması çok önemlidir.

2- Operasyon

Operasyon Çene Cerrahı tarafından yapılmalıdır. Protezi yapacak hekim de operasyona katılmalı ve uygulamanın planlandığı şekilde yapılmasına yardımcı olmalıdır. İmplantın yerleştirilmesi lokal anestezi ile yapılır. Kesi dişeti üzerinden yapılarak kemikte uygun aletlerle implantın yerleştirileceği yuva açılır. İmplant bu yuvaya yine özel aletler kullanılarak yerleştirilir. İşlem, uygulanacak olan implantların sayısına bağlı olarak 30-90 dakika arasında sürebilir.

3- İyileşme safhası

İmplant yerleştirildikten sonra, kemikle kaynaşması için belli bir zaman geçmesi gerekmektedir. Bu süre ortalama 2 - 3 aydır. Bu süre içerisinde gerekirse hastaya geçici bir protez uygulanabilir. Hastalar uygulanan implantların üzerine direk çiğneme yükü vermeden normal beslenmelerini yapabilir. İyileşme süresi sırasında, implantı uygulayan hekim belirli aralıklarla hastayı kontrollere çağırır ve gerek görürse tekrar bir röntgen isteyebilir.

4- İmplantın açığa çıkartılması ve dişeti şekillendirici kapak takılması

İyileşme süresi tamamlanıp implant çevresi tamamen yeni kemikle dolduktan sonra, diş eti altında yer alan implant açığa çıkartılarak üzerine özel dişeti şekillendirici kapaklar yerleştirilir. Bu aşama uygun görülürse implant uygulaması ile eş zamanlı da gerçekleştirilebilir.

5- Protezin Yapılması

Dental implant içerisine yerleştirilen özel parçalar ile birlikte tüm ağzın alçı modelini oluşturmak üzere ölçüler alınır ve laboratuvar ortamında çeşitli işlemler ve provalar sonunda implant üzerine hazırlanan dişler yerleştirilir. Protez tek bir kron, köprü, tam damak protez şeklinde olabilir.

İmplant markası seçerken nelere dikkat edilmelidir ?


Dünyada üretimi yapılan 300'ün üzerinde farklı marka implant bulunmaktadır. Ülkemizde ise değişik fiyatlarda yüzlerce farklı markada implant firması bulunmaktadır. Bunların çok büyük kısmı kendi teknolojilerini üretmekten ziyade gelişmiş implant firmalarının teknolojilerini kopya yöntemi ile taklit eden markalardır. İmplant seçiminde karar verilecek marka iyi araştırılmalı, hekimin önerileri dikkate alınmalı ve marka bilinirliğine dikkat edilmelidir.


Yüksek kalitede implantlar ile düşük kalitedeki implantlar arasındaki farkı hasta olarak anlamak mümkün değildir. Hastalar, yapılacağı söylenen implantın markasını öğrenip çeşitli kaynaklardan araştırmalı ya da birkaç hekimen daha görüş almalıdır. Ayrıca hekimlerinden mutlaka implantlarla ilgili garanti sertifikası, marka/model/üretim yeri bilgisi ve kullanılan implant çap/boylarını yazılı bir belge halinde istemelidir.


Bir implantın tercih edilmesi için uzun yıllardır uygulanıyor olması ve bu konuda uzun dönem başarılı vaka çalışmalarının yapılmış olması gerekir. Bir implantın uzun dönem başarısı için uzun dönem geçmiş uygulamalarının ve bilimsel vaka takdimlerinin bulunması gerekir.

İmplant sistemleri arasındaki fiyat farklılığının temel nedeni yapılan AR-GE çalışmaları ve bilimsel çalışmalarına verilen destekten kaynaklanır. İmplant uygulamasının ucuz olması hasta için elbette olumlu algılanabilir. Ancak implant uygulama fiyatının ucuz olabilmesi için hekiminizin implant materyalini düşük maliyet ile alabiliyor olması gerekir.


Dünyada kabul görmüş en iyi implant sistemlerinin üretim maliyetleri düşük olmadığından diş hekiminizinde bu maliyete göre fiyat belirlemesi çok doğaldır. Sağlığınız söz konusu olduğunda Dünyaca kabul edilmiş ve uzun dönem başarısı kanıtlanmış implantlar için ödeyeceğiniz maliyet söz konusu olmamalıdır. Nitekim seçimi yapılacak olan implantın daha sonraki yıllarda gereksinim duyulduğunda yedek ara parçalarına kolay ulaşılabilir olması gerekmektedir.


Ülkemizde de son 15 yıldır giderek artan sayıda implant üreticisi piyasaya çıkmaktadır. 5 yıl önce sayısı beşi geçmeyen yerli firma sayısı günümüzde yirmili sayılara ulaşmak üzeredir. Yerli implantlar ithalattan kaynaklı birçok vergiden muaf oldukları için hastalara daha uygun fiyatlarda uygulanabilmektedir. Ancak bu konuda değerlendirilmesi gereken en önemli faktör markanın uzun yıllar sektördeki varlığını sürdürüp sürdüremeyeceğidir. Nitekim implantlar sonuçta mekanik parçalardan oluşmakta ve ilerleyen yıllarda yedek parça ya da garanti kapsamında birebir değişim gerektirebilmektedir. Bu nedenle arkasında köklü bir firma desteği olan sektörde uzun süre kalacağı öngörülen bir makra seçmek akıllıca olacaktır.


Implant markalarının üretim yeri ne kadar önemlidir ?

Implantların üretim yeri tek başına bir kalite göstergesi olarak düşünülmemelidir. Nitekim Avrupa markası olarak sunulan birçok marka pazarlama taktiği olarak Ortadoğu ya da Uzakdoğu'da üretilen implantların yalnızca ürün paketlemesini Avrupa ülkelerinde yaptırarak sanki o ülkeye ait bir markaymış gibi pazarlamaktadır.


Bu nedenle implant üreticisinin sektördeki geçmişi/tecrübesi varsa tıbbın diğer alanları için ürettiği farklı ürünler, sektördeki tanınırlığı/güvenilirliği gibi birçok faktör üzerinde durulmalıdır. Gerekli ise birden çok farklı hekimden bu marka ile ilgili görüşleri alınmalıdır.

718 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page